BEM-BİR-SEN
Odunpazarı Belediyesindeki Baskı ve Sürgünlere Karşı Eylem Gerçekleştirildi
CHP’li Eskişehir Odunpazarı Belediyesi’nde 34 emekçinin görev yerlerinin değiştirilerek baskı uygulanması düzenlenen eylem ile protesto edildi. 31 Mart Mahalli İdareler seçimlerinin ardından bazı belediyelerde uygulanan baskı, yıldırma ve sürgün politikası devam ediyor. Emekçilere yönelik olarak uygulamaya koyulan baskı, tehdit ve şantajlara karşı Bem-Bir-Sen başta olmak üzere Memur-Sen’e bağlı sendikalar ise tepkilerini sürdürüyor.
Son olarak Eskişehir Odunpazarı Belediyesi bünyesinde görev yapan 34 emekçinin sürgün edilmesi düzenlenen eylem ile protesto edildi. Gerekleştirilen eylem esnasında Odunpazarı Belediyesi’nde gerçekleşen sürgünler, “Özgürlük vaat, sürgün icraat” ve “Odunpazarı oldu sürgünpazarı” sloganları ile kınanırken, yapılan basın açıklaması sık sık düdük sesleri ile bölündü.
BASKI VE YILDIRMA POLİTİKASI PROTESTO EDİLDİ
Odunpazarı’nda sürgünle yıldırma politikasına karşı gerçekleştirilen eyleme Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Levent Uslu, Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Recayi Karslı, Bem-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Medeni Sevinç, Memur-Sen Eskişehir İl Başkanı Muammer Karaman, Bem-Bir-Sen Eskişehir İl Başkanımız Seyfettin Kazanç ve Şube Başkan Yardımcılarımız, Şube yönetimi ve çok sayıda üyemiz katılım sağladı.
BASKI VE TEHDİTLER SON BULMALI
Veteriner teknikerini hayvan barınağından alıp park ve bahçelere, kültür hizmetlerinde çalışan tercümanı ve bilgisayarcıyı ise hayvan barınağına süren Odunpazarı Belediyesi’nin uyguladığı baskı ve tehditler kınanarak yapılan müdahalelerin son bulması gerektiği ifade edildi.
USLU: “VESAYETİ DİRİLTMEYE ÇALIŞAN HİSTERİK BİLİNÇALTI İLE KARŞI KARŞIYA GELDİK”
Odunpazarı Belediyesi önünde gerçekleştirilen eylemde Bem-Bir-Sen Genel başkanımız Levent Uslu tarafından basın açıklaması yapıldı. 31 Mart’ın üzerinden geçen iki ayın, el değiştiren bazı belediyelerde çalışan işçiler için mazlumiyet ve mağduriyet dönemi olduğunu ifade eden Uslu, “Bu iki ay, Belediyelerin gücünü arkasına alarak, belediye emekçilerinin sendikalarından tehdit ve şantajla istifaya zorlandığı, yandaş sendikalara geçmeleri için tehdit edildiği, sürgünlerin yaşandığı, bu baskıların adeta bir kıyıma dönüştürüldüğü karanlık günler olarak tarihteki yerini aldı. Yaşadığımız bu süreçte, geçmiş alışkanlıkları ile gücü eline aldığı gibi millete karşı müesses nizamı, vesayeti diriltmeye çalışan histerik bilinçaltı ile bir kez daha karşı karşıya geldik.” dedi.
“DİLİNİZ Mİ SÜRÇTÜ SAYIN KILIÇDAROĞLU”
Seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından belediye çalışanlarının yaşadığı zulme son eklenen halkanın Odunpazarı Belediyesindeki zulümler olduğunu ifade eden Bem-Bir-Sen Genel Başkanımız Levent Uslu, “CHP’li Odunpazarı Belediye Başkanı, veteriner teknikerini hayvan barınağından alıp park ve bahçelere, kültür hizmetlerinde çalışan tercümanı ve bilgisayarcıyı ise hayvan barınağına sürgün etti. 9 belediye personelini daha sebepsiz yere sürgün eden belediye ne kadar halkçı (!) ve özgürlükçü (!) olduğunu gösterdi. Seçimden sonraki ilk 15 gün içinde 2950 üyemiz baskı ve tehditle istifa ettirildi. Bugün yani 29 Mayıs itibariyle el değiştiren belediyelerde istifa ettirilen üye sayımız 6 bini aşmış durumda. Baskı ve psikolojik şiddet, sürgün tehdit ve yıldırma devam ediyor. Üyelerimize ekmekleri üzerinden şantaj yapılıyor. Merak ediyor ve soruyoruz: "CHP lideri, seçim öncesi: 'Sakın ha başka belediye başkanı döneminde işe girdi diye hiçbir işçinin işiyle aşıyla uğraşmayacaksınız. Onlar hangi partinin mensubu olursa olsun onlarla birlikte çalışacaksınız.' diye belediye başkanlarına talimat verdiğini söylemişti. Diliniz mi sürçtü Sayın Kılıçdaroğlu yoksa maskeniz mi düştü? Yoksa bütün bu rezillikler, bu aşağılık zulümler sizi aşarak mı yapılıyor.” şeklinde konuştu.
“MART’IN SONU BAHAR DİYENLERİN İLK İCRAATI EMEKÇİNİN YAZINI KIŞA ÇEVİRMEK OLDU”
“Söz namustur. Meydanlarda verilen hak, adalet ve özgürlük sözünüzün arkasında durmaya davet ediyoruz” diyen Uslu, “Derdi namerde muhtaç olmadan evine helal rızık götürme olan emekçiyi ekmeği ile tehdit etmek, “Şu sendikayla çalışırız, bu sendikaysa süründürürüm” demek hangi mertliğin gereğidir. Biz bu dilden anlamıyoruz. Bize bu işi bir izah edin derken bile izahı olmadığını biliyoruz. Tüm siyasi çizgisini kendi seçkin sınıfını yaratmaya adamış, halkı göbeğini kaşıyan bidon kafalı olarak gören anlayıştan tevarüs eden, içi kin dışı kir olan eylemlerinizin irademize çarparak geri döneceğini bilin. Meydanlarda “Martın sonu bahar” diyenlerin ilk icraatı “emekçinin yazını kışa çevirmek” oldu. Barış güvercini görüntüsünün altında meğer kan emici yarasalar varmış. Kendilerine adalet havarisi diyenler meğer emek ve adalet katiliymiş. İmaj mühendislerinin yaptığı hümanizm makyajı aktı ve fabrika ayarlarına geri döndüler. Daha 2 ay bile geçmeden, dün ne ve nasıl idilerse bugün de öyle olduklarını gösterdiler.” değerlendirmesinde bulundu.
“BU HUKUKSUZLUK DERHAN SON BULSUN”
Baskılara karşı Bem-Bir-Sen'in sonuna kadar mücadele edeceğinin altını çizen Uslu , “Ancak bunlara seyirci kalacağımızı sananlar fena halde yanılıyorlar. Buradan uyarıyoruz: Örgütlenme özgürlüğüne müdahale etmek suçtur. Sendikal örgütlenme özgürlüğüne müdahale, Anayasamız başta olmak üzere, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, ILO Sözleşmelerine ve insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Sendikal örgütleme özgürlüğü temel bir haktır. Bu hakkın ricacısı değil sahibiyiz. Bu hukuksuzluk derhal son bulmalı, belediye başkanları meydanlardaki vaatlerinin gereğini yerine getirmelidir. Emeğin hakkını savunmak yerine Memur-Sen’e çamur atma ahlaksızlığına sığınınalar esasen belediyelerdeki zulmü meşrulaştırmanın, arka çıkmanın, daha da ötesi azmettirmenin peşindeler. Biliyoruz ki bu yaşananlar Bem-Bir-Sen ve Memur-Sen’e yapılmıyor. Adeta bizim temsil ettiğimiz değerlere karşı bir sistematik operasyon yapılıyor. Dün halka rağmen halk için karar verme alışkanlığında olanların bu gün emekçi için makbul sendika ve siyasi çizgi adresleri tayin etmelerine şaşırmıyoruz.” dedi.
“BU KİRLİ OYUNU EMEĞİN ONURLU DURUŞUYLA BOZUYORUZ”
“Şunu bilin ki; biz diğerlerine göre değil değerlerine göre tavır alan, sendikacılığa da millet sevdasına da üst bir çıta, yeni bir soluk getiren erdemliler hareketiyiz.” ifadelerini kullanan Bem-Bir-Sen Genel Başkanımız Levent Uslu, “Yıllarca alın teri dökerek aldığımız yetkiyi birkaç ayda sendikamızdan tehditle, şantajla, sürgünle toplu istifalara evirmeye çalışacaksınız ve bunu sendikal özgürlük ambalajında pazarlayacaksınız. Emekle, alın teriyle teşkilatçılığa yeni bir boyut getirerek sabır ve erdemle büyümüş bir hareketi güdümlü sendikacılık diye kamuoyunu ikna etmeye çalışmanız nafile… Büyümesi on yıllar alan bir yapıyı günler içinde eritme hayalleriniz ise kursağınızda kalmaya mahkûmdur ve bu kirli niyetinizi bütün Türkiye görüyor. Biz, zulmün sesini kısıp mazlumun, emekçinin sesini yükseltmeye ahdetmiş bir hareket olarak; bu haksızlığın, aymazlığın, aşımıza ekmeğimize göz diken alçaklığın karşısında dimdik duruyor, bu kirli oyunu emeğin onurlu duruşuyla bozuyoruz. Ve zulme uğrayan emekçi kardeşlerimize diyoruz ki: Sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir, Memur-Sen 1 milyon üyesiyle yanınızdadır ve Bayram yakındır!” diye konuştu.
“ESKİ TÜRKİYE’NİN ALIŞKANLIKLARINA DÖNMEK İSTEYENLERE TAHAMMÜL GÖSTERMEYİZ”
Emek katliamına karşı sessiz kalmayacaklarını belirten Uslu, “Emek hırsızlarına da sesleniyoruz: Bu emek katliamına, bu alın teri soykırımına sessiz kalacağımızı düşünüyorsanız, büyük bir yanılgı içindesiniz demektir. Biz bu emek hırsızlığının, baskının, şantajın hesabını sorarız. Yargıda da sorarız, meydanda da sorarız. Siz de kamu vicdanını kanatan, işçinin ahını ardına takan bu baskıların hesabını belediye emekçilerine, millete, Bem-Bir-Sen’e Türkiye’nin en büyük konfederasyonu Memur-Sen’e vereceksiniz. Biz bu ülkede sendikal örgütlenmeyi ideoloji taşeronu olarak kullananlara inat, sendikacılığın medeniyet hamili olarak nasıl omuzlanacağını gösterdik. Bu ülkenin tarihine kara leke olarak geçen darbe dönemlerinde; siyasi aparat, ideolojik dolgu malzemesi olarak kullanılan sendikalaşma tarihini temize çekmeye ahdettik. Eski Türkiye’nin alışkanlıklarına dönmek isteyenlere bir çift lafımız var. O günleri yeniden yaşamaya da yaşatmaya da müsaade etmeyiz, tahammül göstermeyiz. Dün sendikalara ideoloji taşeronluğu yaptırıp milletin karşısında duranları tarih nasıl affetmediyse, bugün de icra edilen hukuksuzluğun altına imza atanları affetmeyecektir. Bu unutulmasın…” açıklamasında bulundu.
“ODUNPAZARI’NI SÜRGÜNPAZARINA ÇEVİRMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ”
“Bilin ki; üyelerimize verdiğiniz her gözdağını biz direnişe çağrı olarak okuyoruz” diyen Uslu, “Biz yetkimizi üyemizden, gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz. Bu vesileyle bir kez daha başta üyelerimize baskı yapan sendikalara, sivil toplumculuğun uluslararası normlarına dönün çağrımızı yineliyoruz. Zulmün odağında duran belediye başkanları ve bağlı oldukları siyasi partilere de “Seçim öncesi vaat ettiğiniz sözlerinizin gereğini yapın” diyoruz. Sendika üyelerimize ise arkanızda 66.732 üyesi ile 14 yıldır yetkili olan Bem-Bir-Sen ve 1 milyonu aşkın üyesi ile Memur-Sen var diyoruz. Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmeler tarafından teminat altına alınan hakların ayaklar altına alınmasını; belediye çalışanlarına karşı ayrımcılık suçunun işlenmesini; şiddet, tehdit ve şantaja göz yuman bütün aktörler karşısında bütün yasal haklarımızı kullanmaktan ve demokratik tepkilerimizi ortaya koymaktan geri durmayacağımızı açık ve net bir şekilde buradan ilan ediyoruz. Biz buradayız, dimdik ayaktayız, haklıyız ve kazanacağız. Odunpazarı’nı sürgünpazarına çevirmenize izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.