KONFEDERASYON HABERLERİ

12. Çalışma Meclisi Toplantısı Gerçekleştirildi
ILO’nun 100. yılında Daha Parlak Bir Gelecek İçin Çalışmak temasıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen 12. Çalışma Meclisi Ankara’da gerçekleştirildi. Bu kapsamda düzenlenen panelde Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen de konuşmacı olarak yer aldı.
ILO’nun 100. yılında Daha Parlak Bir Gelecek İçin Çalışmak temasıyla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen 12. Çalışma Meclisi Ankara’da gerçekleştirildi. Bu kapsamda düzenlenen panelde Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen de konuşmacı olarak yer aldı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ILO Genel Direktörü Guy Ryder, memur, işçi ve işveren sendikaları temsilcileri ve akademisyenlerin hazır bulunduğu panelde konuşan Esen, Memur-Sen’in görüşlerini anlattı.
Bilginin Değişim Hızı Arttı
Dünyanın mevcuttaki jeo-politik düzleminde, diplomatik ilişkiler sistematiğinde, siyasal ve ekonomik düzeninde gözle görülür bir yıpranma ve denge yitimi olduğunu ifade eden Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen, diğer taraftan, hemen her konuda insanlığın geçmişten bugüne ortaya koyduğu deneyim ve birikimin kayda değer bulunma süresi azalırken, bilginin değişim hızı da her an yeni bir güncelleme yapılmayı gerektirecek düzeyde hızlandığını belirtti.
Geleceğe dair öngörülerin değişme durumunda kaldığını kaydeden Esen, zamanın akışında da “görece” kavramının karşılayamayacağı düzeyde bir hızlanmanın söz konusu olduğunu söyledi.
Tarihe bakıldığında insana ve insanlığa zarar vermeyi amaçlayan kötü, sapkın ya da yönetilme imkanı yitirilmiş her eylemin genellikle “düşünceyi”, “emeği”, “ekmeği” ve nihayet “adaleti” ve “bölüşmeyi” hedef aldığını ifade eden Esen şöyle devam etti: “Bütün bu hususlar üzerinden, geleceğe yönelik her fikri ve fiili tasarımın, bu tasarımlara yönelik ortaklaşma çabalarının temelde insanı, emeği, onuru ve adaleti önceleyerek şekillenmesi, süreçlendirilmesi ve sonuçlanması hem her insanın hem de her kurumun “insani” sorumluluğu olarak görülmelidir.”
Esen, “12. Çalışma Meclisi’nin ILO’nun kuruluşun 100. Yılı kapsamında yapılacak etkinliklerin ve 108. Konferansın ana teması olan “İş’in Geleceği” konusuna atıf yapacak şekilde “Çalışma Yaşamının Geleceği Küresel Komisyonu” tarafından hazırlanan “Daha Aydınlık Bir Gelecek İçin Çalışmak” Raporu üzerinden çalışma hayatına yönelik fütürist bir bakış çabasına davet etmesini önemsiyor ve doğru buluyoruz” diyerek, Memur-Sen olarak “emeği” insanın var olmasıyla birlikte başlayan ilk, asli ve sürekli eylemi olarak tanımladıklarını belirtti.
Bu yönüyle, İş’in Geleceği odaklı her tartışmayı, çalışmayı, çaba ve araştırmayı görevleri ve hedef eylemleri arasında değerlendirdiklerini kaydeden Esen, “Bu anlamda, panel kapsamında yapacağım sunumda; hem Küresel Komisyon tarafından hazırlanan önem ve değer atfettiğimiz rapora ilişkin değerlendirmelerimizi, önerilerimizi, tepkilerimizi ve çekincelerimizi hem de işin geleceği konusunda emek örgütü olmak noktasında, Türkiye’nin en büyük konfederasyonu olarak üstleneceğimiz rollere ve beklentilerimize, hedeflerimize dair hükümlere yer vereceğim” diye konuştu.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen’in, toplantıda yaptığı sunumda öne çıkan başlıklar;
A-Raporun Hazırlanış Sürecine ve Yöntemine İlişkin Değerlendirme
Raporu hazırlayan Komisyonun eş başkanlarının sendikacı geçmişi olan ve aynı zamanda hali hazırda sosyal diyalogun devlet tarafında konumlanan Cumhurbaşkanı ve Başbakan sıfatlarına sahip olmalarını, bu yöndeki tercihi ve sonrasında her iki eş başkanın ortaya koyduğu çabayı çok önemli buluyor ve değer atfediyoruz.
Komisyonun üyelerin arasında daha fazla sendikacı bulunmasının mümkün olabileceğini hatta bunun temel bir motivasyon unsuru olması gerektiğine inanıyorum.
Raporun iki yıllık bir çalışmanın ürünü olması, içerikte yer verilen konuların gelecek okuması yönüyle uygun ve iş temasıyla uyumlu olmasını da kayda değer buluyoruz.
Ancak, Raporun tercihlerinin ağırlıkla özel sektör ve işçi temalı olmasını da çalışma hayatının bütün kesimleri ve özneleri boyutuyla kapsayıcılık sorunu içerdiğini, gelecek okumasına dair eksiklik ve projeksiyon tasarımı boşluğu oluşturduğu kanaatindeyiz.B. Raporun İçeriğine, Kavram Tercihlerine, Öngörü ve Projeksiyon Tercihlerine İlişkin Değerlendirme
Rapor genel anlamda üç konu üzerinde durmaktadır;
Emek “alınıp satılan bir mal” (meta) değildir; olmamalıdır.
Emeği ile geçinenler üretimin robotlaşmasına ve yapay zekâ aracılığıyla otomasyonuna karşı rekabet içinde değil, dayanışma içerisinde olacak bir kurumsal yapıya ve güvenceye kavuşturulmalıdır.
Bunun ötesinde, insanlık algoritmalara değil; algoritmalar insanlara tabi olmalıdır. İşgücünün geleceği insan-merkezli bir yapıda yeniden tasarlanmalıdır.
•Raporda üzerinde durulan konular ve sunulan çözüm önerileri genellikle hükümetler ve şirketler üzerine yoğunlaşmış, bu bağlamda sendikalar ve emek örgütlerinin önemi ve üzerine düşen sorumlukları büyük ölçüde göz ardı edilmiştir.
•İnsan onuruna yarışır sürdürülebilir işin hayata geçirilebilmesi için “adalet ve adil paylaşım” ilkeleri bütün ülke politikalarının merkezine alınması gerekir”
•Kamu görevlileri sendikacılığının sürekli yenilenmesini ve gelişmesi gerektirdiğini belirtmek noktasında Rapor içeriğinde herhangi bir içeriğe ve atıfa yer verilmemesi büyük bir eksiklik..
•Bu kapsamda ILO, kamu görevlileri alanına ve kamu görevlileri sendikacılığı alanına ilişkin doğrudan hükümler içeren ve temel sözleşmeler kapsamında değerlendirilen sözleşmeler üretmesi hem bugün hem de gelecek açısından son derece önemlidir. Diğer taraftan Konferansın teknik gündem maddeleri arasında mutlak surette kamu hizmeti alanına ilişkin ana ve alt temel başlıkların mutlaka olması gerektiğini düşünüyoruz.
•İnsan kabiliyetlerine yatırımı artırmak: Fırsat eşitliği sağlamak, eğitimin niteliğini artırarak küresel alanda adaletsizliklere ve sömürü düzenine karşı gelmek bir hedef olarak ortaya konmuş olmakla birlikte emek örgütlerinin bu noktada gerek devletlere gerekse ulusal üstü kurum ve kuruluşlara yaptıkları bildirimlerin, beyan ve başvuruların daha dikkatle ve yüksek istekle ele alınması gerekir.
•Sosyal diyalog, sürdürülebilir kalkınma için çok önemli bir araçtır.
•ILO'nun işin geleceği gündemi ile ilişkili, iş yerlerinde her türlü şiddet ile mücadelesini güçlü bir şekilde gösterilmelidir.
•Var olan adaletsiz dünya düzeni ile ilgili hiç bir şey söylemiyor. Dünyada eşitsizlik var demek yeterli değildir, artık bunu değiştirmek için somut adımlar atılmalıdır. Bu adaletsizliğin nedenlerini tartışmadan sosyal adalet ve adil paylaşımdan bahsetmek anlamsız ve verimsizdir. Çalışmalar öncelik var olan düzenden kaynaklanan sorunlar üzerinde odaklanmalıdır.
•Bu adaletsiz düzenin en büyük teşvikçileri olan Bretton Wood kurumları (IMF, Dünya Bankası vs) eleştirmek yerine, daha iyi bir iş geleceği için destekleyici olarak görmeyi samimi bulunmamıştır.
•Çalışma hayatına ilişkin var olan olumsuz eylemleri değiştirmek için somut stratejiler üzerinde çalışmalıdır.
•Savaş, çatışma ve aşırı yoksullukla mücadele eden toplumların karşılaştıkları sorunlara hiç değinmemiştir. Örneğin: yoksulluk sınırı altında olan bir ülkede, toplu sözleşmeden veya kadın-erkek arasındaki ücret eşitliğini konuşmak anlamsız ve verimsizdir.
•Rapor genel olarak hep nasıl sorunu sormuş ama sorulan bu sorular neticesinde somut stratejiler ve çözüm önerileri sunma konusunda yetersiz kalmaktadır.