KONFEDERASYON HABERLERİ

GÜNDOĞDU: DEMOKRASİ-İSTİHDAM İLİŞKİSİNİ ÖNEMSİYORUZ
"Bayındır-Memur-Sen ve Mesleki Yeterlilik Merkezi İşbirliğiyle yürütülecek olan "Mimarlık Mühendislik Teknikerlik Faaliyetleri Sınav Merkezi`` Projesi`nin açılış toplantısında konuşan Gündoğdu, "Demokrasi-istihdam ilişkisini önemsiyoruz"dedi. Mimarlık Mühendislik Teknikerlik Faaliyetleri Sınav Merkezi`` Projesi`ninaçılış toplantısı Ankara Midas otelde yapıldı. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, projenin, eğitim ve istihdam arasındaki ilişkiyi güçlendirmek, hayat boyu öğrenmenin yaygınlaştırmasını sağlamak ve meslek standardının oluşması ve kalitesinin artması açısından önemli olduğunu söyleyerek, ``Bir ülkede demokrasi eksikse, tam demokrasi yoksa işverenler ile işçi gücü piyasası arasında sağlıklı ilişkiden, eğitim ile istihdam bağlantısından, nitelikli iş gücünden söz edemeyiz`` dedi. AB Hibe programı kapsamında Bayındır Memur-Sen ve Bayındırlık Mesleki Yeterlilik Kurumu işbirliği ile gerçekleştirilen ``Mimarlık, Mühendislik, Teknikerlik Faaliyetleri Sınav Merkezi`` Projesi`nin Açılış Toplantısı, Ankara Midas Otelde gerçekleştirildi. Açılış toplantısında hazır bulunan Bayındır Memur-Sen Genel Başkanı Abdülhadi Karasaban, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşarı Önder Kıraç, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) Ölçme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Ahmet Gözüküçük, AB Genel Sekreter Yardımcısı Ahmet Yücel proje ile ilgili birer değerlendirme konuşması yaptı. Gündoğdu, Proje Açılış Toplantısı`nda yaptığı konuşmada, demokrasi-istihdam ilişkisine değinerek, ``Bir ülkede demokrasi eksikse, tam demokrasi yoksa işverenler ile işçi gücü piyasası arasında sağlıklı ilişkiden, eğitim ile istihdam bağlantısından, nitelikli iş gücünden söz edemeyiz. Ülkemizde kuvvetler ayrılığı ilkesi daha tam olarak uygulamaya geçirilememiştir. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki yetki ve görev dağılımının sınırları anayasada net olarak belirlenmediği içindir ki ülkemizde dönem dönem siyasi ve ekonomik krizler çıkmıştır, yetki gaspları yaşanmıştır. 367 kararı, 411 milletvekilinin iradesinin yok sayıldığı Anayasa Mahkemesi kararı, katsayı konusunda Danıştay`ın yerindelik denetimi yapması yetki gaspının yakın dönemdeki örnekleridir. Bu tür ucube kararlar, demokrasinin ilerlemesine set oluşturuyor.`` Şeklinde konuştu. Memur-Sen`in genelde insanlığın ve milletimizin, özelde ise çalışanların, kamu görevlilerinin ve desteğe muhtaç kimsesizlerin sorunlarıyla yakından ilgilenen, çözümler üreten bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade eden Gündoğdu, bu anlayışla ulusal ve uluslar arası bir çok sosyal projeye destek verdiklerini ve birçoğunun da içinde yer aldıklarının altını çizdi. Bayındır Memur-Sen`in ve kamu kurumlarının ortak olarak yürüttükleri ``Mimarlık Mühendislik Teknikerlik Faaliyetleri Sınav Merkezi`` kurulumu projesi eğitim ve istihdam arasındaki ilişkiyi güçlendirmek, hayat boyu öğrenmenin yaygınlaştırmasını sağlamak ve meslek standardının oluşması ve kalitesinin artması açısından önemli olduğunu belirten Ahmet Gündoğdu, ``Mikro düzeyde yapılan bu tür projeleri önemsiyorum, projenin sosyal ortaklarını ayrı ayrı kutluyorum`` dedi.
Gündoğdu, konuşmasında şunları söyledi:
``Konuyu makro düzeyde ele alarak görüşlerimi kısaca ifade etmek istiyorum. Projede eğitim ve istihdam ilişkisine yer verilmiş, bende demokrasi -istihdam ilişkisine değinmek istiyorum. Bir ülkede demokrasi eksikse, tam demokrasi yoksa işverenler ile işçi gücü piyasası arasında sağlıklı ilişkiden, eğitim ile istihdam bağlantısından, nitelikli iş gücünden söz edemeyiz. Ülkemizde kuvvetler ayrılığı ilkesi daha tam olarak uygulamaya geçirilememiştir. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki yetki ve görev dağılımının sınırları anayasada net olarak belirlenmediği içindir ki ülkemizde dönem dönem siyasi ve ekonomik krizler çıkmıştır, yetki gaspları yaşanmıştır. 367 kararı, 411 milletvekilinin iradesinin yok sayıldığı Anayasa Mahkemesi kararı, katsayı konusunda Danıştay`ın yerindelik denetimi yapması yetki gaspının yakın dönemdeki örnekleridir. Bu tür ucube kararlar, demokrasinin ilerlemesine set oluşturuyor. Demokratik ortamlar oluşturulamadığı için terör sorununu çözmekte ve terörün oluştuğu bataklıkları kurutmakta zorlanıyoruz. Ülkemiz terörle ve teröristle mücadele için bugüne kadar 400 milyar TL`nin üzerinde kaynak harcamış. Yine sadece 28 Şubat sürecinde bankaların içi 50 milyar TL boşaltıldı, 367 krizinde 20 milyar TL ekonomik hasar oluştu. Bu örnekleri artırmak mümkün. Anti demokratik süreçlerin ve terörün kaybettirdiği kaynaklar istihdamının geliştirilmesi ve niteliklerin yükseltilmesi için harcansaydı sanırım Türkiye`de işsizlik ve istihdam sorunu bitmese de minimize olmuş olurdu. Türkiye`nin istikrara kavuşması ve istihdam sorunu çözmesi için yapılması gereken en temel icraat, gerçek demokrasiyi ulaşmak için yasama, yürütme ve yargı arasında tüm yetki tartışmaları bitirecek, demokrasinin üzerinde demoklesin kılıcı gibi duran vesayet anlayışını sonlandıracak yeni bir anayasa yapmaktır. Bu temel değişiklikten sonra elbette sırasıyla eğitim sistemimizin mesleki ve teknik eğitimi önceleyecek bir anlayışla yeniden yapılandırılması, kısmen çözülen katsayı engelinin tamamen ortadan kaldırılması, Yüksek Öğretim Kurumu`nun kaldırılarak yerine yüksek öğretimin planlamasını, koordinasyonunu ve denetlemesini yapacak bir kurulun oluşturulması, üniversite sanayi işbirliğinin sağlanması, istihdam dostu yatırımların yapılması nitelikli işgücünün ve dolayısıyla işsizliğin yok edilmesi için önemli girişimlerin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Tüm bunların hepsi istihdam sorunun çözümüne yönelik olarak atılmış önemli adımlar olacaktır. Memur-Sen olarak, istihdam sorunun çözümünde merkez rolü bulunan ileri demokrasinin sağlanması, ilköğretimden yüksek öğretime kadar eğitim sistemimizin temel amaçlarından birisinin tam istihdamının sağlanmasına yönelik planlanması, hayat boyu eğitim, hizmet içi eğitim başta olmak üzere bugün burada olduğu gibi sosyal ortakların birlikte gerçekleştirdiği projelere katkı sunmaya ve destek olmaya devam edeceğiz. Burada giderilmesini önemsediğimiz ve özellikle de katılımcı demokrasiyi güçlendireceğini inandığımız bir eksikliğe dair öneriyi ifade etmek istiyorum. Projenin ortaklarından biri olan ve bizce gelişmiş Türkiye için son derece işlevler görecek olan Mesleki Yeterlik Kurumu`nda ne yazık ki kamu görevlileri sendikaları konfederasyonu temsil edilmiyor. Bu son derece önemli bir eksiklik bu eksikliğin somuta dair olumsuz yansımaları oluyor ve olacaktır. Bu eksiklik bir an önce gedilmelidir. Meslekleri tanımlama, meslek standartlarını belirleme gibi önemli işlevler gören kurumda, Türkiye`nin yetişmiş ehil ve donamlı kesimini oluşturan kamu görevlilerinin katkılarının alınmasını sağlayacaktır.``
.