KONFEDERASYON HABERLERİ

HALİT ORTAKÖY; DENİZLİ, AYDIN, MUĞLA VE BURDUR İL DİVAN TOPLANTILARINA KATILDI
Memur-Sen Genel Basın ve İletişim Sekreteri Halit Ortaköy, Denizli, Aydın, Muğla ve Burdur`da katıldığı divan toplantılarında, sendika faaliyetlerinin yanı sıra gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Memur-Sen olarak özelde kamu çalışanlarının, genelde ise milleti sesi olduklarını ifade eden Ortaköy, her zaman çözüm odaklı çalıştıklarını vurguladı. Türkiye`nin dünyada hatırı sayılır bir yerde olmasının temel hedefleri olduklarını belirten Ortaköy, bu kapsamda ortak akıl mitingleri ve toplu görüşme süreçlerini en güzel şekilde yürüttüklerinin altını çizdi. Sendika olarak Türkiye`deki gelişmelere duyarsız kalamayacaklarını ifade eden Ortaköy, yeni anayasa çalışmaları, toplu sözleşme çalışmaları ile genel kurula gönderilen toplu sözleşmeyle ilgili yasa tasarısı gibi konuları masaya yatırdı. DARBECİLERE KARŞI MİLLİ İRADENİN YANINDA YER ALDIK
Tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat süreci başta olmak üzere Balyoz, Ay Işığı, Ergenekon gibi Türkiye`nin yakında takip ettiği dava süreçlerinde gereken tavrı koyduklarını belirten Ortaköy, ``Demokrasi ve insan hakları düşmanı çeteleşme ve anti demokratik süreçlere set çekerek milli iradeye sahip çıktık.`` dedi. Sendika olarak Türkiye`yi ilgilendiren konuları yakından takip ettiklerini belirten Ortaköy yeni anayasa çalışmalarına da değindi. Türkiye`nin en kapsamlı `sahadan yeni anayasaya` araştırmaları, raporları ve diğer sosyal sorumluluk projeleriyle milli iradenin güçlenmesi, yaygınlaşması ve derinleşmesi adına çalışmalarını devam ettirdiklerini söyledi. Söz konusu projeler tamamlandıktan sonra bir bütün olarak bunları toplumla paylaşacaklarını ifade etti. Devletin anayasasından milletin anayasasına geçişin ne kadar önemli olduğunu 4+4+4 olarak tanımlanan yeni eğitim sistemi tartışma sürecinde bir kez daha yakından gördüklerini anlatan Ortaköy şöyle devam etti: ``Silivri mantalitesinde sendikacılık yapanlar da, İmralı anlayışında sendikacılık yapanlar da farklı gerekçelerle 28 Şubat post modern darbesinin ürünü olan kesintisiz eğitimin ve bu bağlamda katsayı adaletsizliğinin kökten çözümüne dün karşı çıktılar, bugün de karşı çıkmaya devam ediyorlar. Darbelerin anti demokratik tortuların temizlenmesine direniyorlar, bu çağdışı direnişler ve duruşlar bile yeni anayasanın bu ülke için ne kadar acil bir gereklilik olduğunu ortaya koymaya yeter de artar bile. Bu cahilce aymazlıklara güçlü ve büyük Memur-Sen ailesi, inadına özgürlük, inadına demokrasi, inadına insan hakları, inadına mali ve sosyal haklar ve inadına örgütlülük diyerek cevap vermeye devam edecektir.``
YAKINDA TOPLU SÖZLEŞME MASASINA OTURACAĞIZ
Bir dönem ``Toplu görüşmeyi bitirip, toplu sözleşmeyi getiriyoruz`` dediklerini hatırlatan Halit Ortaköy, yakın bir zamanda ilk toplu sözleşme masasına oturacaklarını açıkladı. Bu noktaya gelene kadar zorlu bir süreçten geçtiklerini de belirten Ortaköy yasa değişikliği olmayacağı takdirde görüşme masasına oturmayacaklarını açıkladı: ``Masa değil, yasa sorunlu, yasa değişmezse, masaya oturmayacağız, dedik. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı`nda uyum yasasının çıkması için günlerce süren müzakere yaptıklarını hatırlatan Ortaköy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile mutabakata vardıkları hususların bile sekteye uğratılmak istendiğine dikkat çekti. Aynı mücadeleyi TBMM`deki tali ve alt komisyon görüşmelerinde de gösterdiklerini belirterek, ``İstediğimiz hususların tasarıya eklenmesi için yoğun bir çalışma yürüttük. Birçok maddede iyileşme sağladık. Görüşmeler TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu`nda sürüyor. Tasarının dayanışma aidatı, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu Başkanı`nın yüksek yargı başkanlarından ve kanunla belirlenmesi gibi eksikliklerin TBMM Genel Kurul görüşmelerinde giderilmesini ve Mart`ta yasalaşmasını bekliyoruz`` diye konuştu. Bu süreçte, maaş zammını belirleme yetkisini toplu sözleşme masasına devretmek istemeyen bürokrat ve bakanlarla karşı karşıya geldiklerini anlatan Ortaköy, milletin `evet` dediğini kabullenmekte zorlanan bir bürokratik oligarşi yapılanmasıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Ancak, Memur-Sen`in her zaman olduğu gibi millet iradesinin gereğinin yerine getirilmesi adına üzerine düşeni hakkıyla yerine getirdiğini vurguladı.
TOPLU SÖZLEŞMEDE TEKLİF HAKKI KONFEDERASYONDA OLMALI
Toplu sözleşmenin hizmet kolu ve genel toplu sözleşme olarak tasarıda tanımlanması gerektiğini ifade eden Ortaköy, tasarıya eklenmesini istedikleri bir başka husus ise üyeleri yakından ilgilendiren dayanışma aidatı olduğunu söyledi. Komisyonda görüşülen tasarının kabul edilmesi halinde sonrasında ortaya çıkan tabloyu ise şu şekilde özetledi: ``Hem bakanlık, hem komisyon, hem de sendikalar yetkili konfederasyona, yetkili sendikaya tanıdığı hakkı tanımamakla haksızlık ediyorlar. Yetkili konfederasyonla kamu işveren kurulunun bağıtladığı bir konuya itiraz yolu açılmasını anlamakta zorlanıyoruz. Toplu sözleşmeye teklif sunma hakkı da yetkili konfederasyonda olmalıdır. Şu anda yapılmak istenen değişikliklerle Sosyal Denge Sözleşmesi yapılamaz hale getirilmek isteniyor. Sosyal denge sözleşmesinde hizmet kolu kapsamındaki bütün kurumları kapsaması gibi değişiklikler yapılmalı, yasanın yürürlüğe girmesiyle, bu konuda daha önce yaşanan ve yaşanmakta olan sıkıntılar yasal teminatla sona erdirilmelidir.`` Toplu sözleşmenin, masada anlaşılması halinde iki yıl, Kamu Görevliler Hakem Kurulu`na başvurulması halinde bir yıl olacağını ifade eden Halit Ortaköy, kapsamının bu şekilde daraltılmasının toplu sözleşmenin ruhuna aykırı olacağının altını çizdi. Kamu görevlilerinin tamamın ilgilendiren konular masanın konusu olması gerektiğini belirterek, bunu kısıtlayan maddenin tasarıdan çıkarılmasını istediklerini söyledi.
İl divan toplantılarına Halit Ortaköy`ün yanı sıra Sağlık-Sen Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri Mustafa Kulluk, Kültür Memur-Sen Teşkilatlanma Sekreteri Fahri Ekinci, Bem-Bir-Sen Genel Teşkilat Sekreteri Medeni Sevinç ile Diyanet-Sen Genel Mali Sekreteri Mehmet Ali Omurca da katıldı.
.