KONFEDERASYON HABERLERİ

6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü: Potansiyelimiz, Engelleri Aşan Gücümüzdür
Değerli mücadele arkadaşlarım, kıymetli kamu çalışanları ve Serebral Palsi (SP) ile yaşayan güçlü bireyler,
Bugün, 6 Ekim Dünya Serebral Palsi Farkındalık Günü. Bu tarih, SP’nin sadece bir tanı değil, aynı zamanda azim ve yaratıcılığın eşsiz bir kanıtı olduğunu ilan ettiğimiz gündür. Bizi durduran, asla fiziksel farklılıklarımız olmadı; bizi asıl zorlayan, toplumun ve sistemin önümüze koyduğu gereksiz engeller oldu. Bizim mücadelemiz, işte tam da bu engelleri aşmak üzerinedir.
Azmin ve Yaratıcılığın Küresel Öncüleri
Serebral Palsi, milyonlarca insanın yaşam biçimi. Fakat bu fiziksel farklılık, ne yazık ki bizi tanımlayan asıl niteliklerimizin önüne geçmekte. Oysa bizler, aklımızdaki ve ruhumuzdaki potansiyeli kanıtlamak için her gün olağanüstü bir direnç gösteriyoruz. Hayatın her alanında, yaratıcılığımızı kullanarak sınırlara meydan okuyoruz.
Düşünün: Türkiye'de genç bir mühendis olan Turgay Karakaş, SP'li ilk Uzay Mühendisi unvanıyla ülkesinin kritik teknoloji projelerinde yer almayı başardı. Yine bu topraklarda Şeyda Melis Türkkahraman, ellerini tam kullanamamasına rağmen, klavyeyi burnuyla kullanarak Yazılım Mühendisliği bölümünü birincilikle bitirdi ve teknolojiyi kendi yöntemleriyle fethetti. Ulusal şampiyon Yavuz Öndem hem başarılı bir Bilişim Teknolojileri Öğretmeni hem de Boccia (Paralimpik spor) branşında dereceler kazanarak engelli gençlere antrenörlük yapıyor.
Bu ilham sadece ülkemizle sınırlı değil. İrlandalı yazar Christy Brown, vücudunda hareket ettirebildiği tek uzvu olan sol ayağını kullanarak Sol Ayağım romanını kaleme aldı ve edebiyatın zirvesine çıktı. Sanatçı Paul Smith, elleri kısıtlı olduğu için, daktilodaki harf ve sembolleri ustalıkla kullanarak inanılmaz detaylı sanatsal çizimler yarattı. Bu örnekler bize şunu gösteriyor: Bizim potansiyelimiz, sadece uzuvlarımızın hareket kabiliyetiyle sınırlı değildir; yaratıcılığımız, her engeli aşacak güçtedir.
Mücadelemiz Kurumsal Engelleri Yıkmaya Odaklanmıştır
Memur-Sen Engelliler Komisyonu olarak, sendikal gücümüzü arkamıza alarak, SP’li kamu çalışanlarının ve tüm engelli bireylerin hak ettiği tam, eşit ve bağımsız yaşama ulaşması için mücadele ediyoruz. Bu mücadelede, Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı (TSÇV) ve SERÇEV’in eğitim ve rehabilitasyonda sağladığı hayati destekten, Spastik Engelliler Federasyonu (SEF) ve Türkiye Sakatlar Konfederasyonu (TSK) gibi çatı kuruluşların yürüttüğü yüksek düzeydeki hak savunuculuğundan güç alıyoruz.
Bizim mücadelemiz somuttur ve pazarlıksızdır. Bizler, kamu kurumlarında, ulaşımda ve dijital hizmetlerde "Tam erişilebilirlik" şartının bir lütuf değil, anayasal bir hak olarak zorunlu kılınmasını talep ediyoruz. Kamudaki atamalarda ve terfilerde ayrımcılığa yer verilmemesini, engelli kadrolarının sadece sayısal bir zorunluluk olmaktan çıkarılıp, her çalışanın yeteneğine uygun pozisyonda, liyakat esas alınarak yükselmesini sağlamak için baskı kuruyoruz. Aynı zamanda, SP ile yaşayan bireylerin ve ailelerinin ihtiyaç duyduğu sosyal, ekonomik ve rehabilitasyon desteğinin kesintisiz ve yeterli olmasını garanti altına almayı talep ediyoruz.
Unutulmamalıdır ki, hak verilmez, alınır. Biz, 6 Ekim'de sesimizi yükselterek, devletin ve toplumun bu mücadeleye tam destek vermesini talep ediyoruz.
Bizi tanımlayan, elimizin veya bacağımızın kısıtlılığı değil, mücadelemizin gücü, inancımız ve potansiyelimizdir.
Tam, eşit ve bağımsız bir yaşam hakkı alana dek mücadelemiz devam edecektir.
Saygılarımla,
Ahmet Dönmez
Memur-Sen Engelliler Komisyonu Başkanı